Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Yahya Kemal Beyatlı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
muamma
Admin
muamma


Mesaj Sayısı : 319
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 35

Yahya Kemal Beyatlı Empty
MesajKonu: Yahya Kemal Beyatlı   Yahya Kemal Beyatlı EmptySalı Eyl. 23, 2008 10:09 pm

Mohaç Türküsü



Bizdik o hücumun bütün aşkıyle kanatlı;
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.

Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle!

Fecrin daha bir ülkeyi parlattığı gündü;
Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü.

Gül yüzlü bir afetti ki her pusesi lale;
Girdik zaferin koynuna, kandık o visale!

Dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin;
En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin!

Bir bir açılırken göğe, son def'a yarıştık;
Allaha giden yolda meleklerle karıştık.

Geçtik hepimiz dört nala cennet kapısından;
Gördük ebedi cedleri bir anda yakından!


Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle beraber;
Bizler gibi ölmüş o yiğitlerle beraber.

Lakin kalacak doğduğumuz toprağa bizden
Şimşek gibi bir hatıra nal seslerimizden!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ahiedebiyat.yetkinforum.com
muamma
Admin
muamma


Mesaj Sayısı : 319
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 35

Yahya Kemal Beyatlı Empty
MesajKonu: Geri: Yahya Kemal Beyatlı   Yahya Kemal Beyatlı EmptySalı Eyl. 23, 2008 10:09 pm

[center]Mehlika Sultan



Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.

Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü'yalarına;
Hepsi meşhur, o muamma güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.

Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ''Belki bu son akşamdır''

Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.

Mehlika'nın kara sevdalıları
Vardılar cikrigi yok bir kuyuya,
Mehlika'nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.

Gördüler: ''Aynada bir gizli cihan..
Ufku çepçevre ölüm servileri.....''
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlu, uzun saçlı peri.

Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.

Su çekilmiş gibi rü'ya oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayal alemi peyda oldu
Göçtüler hep o hayal alemine.

Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ahiedebiyat.yetkinforum.com
muamma
Admin
muamma


Mesaj Sayısı : 319
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 35

Yahya Kemal Beyatlı Empty
MesajKonu: Geri: Yahya Kemal Beyatlı   Yahya Kemal Beyatlı EmptySalı Eyl. 23, 2008 10:10 pm

Sessiz Gemi



Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ahiedebiyat.yetkinforum.com
muamma
Admin
muamma


Mesaj Sayısı : 319
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 35

Yahya Kemal Beyatlı Empty
MesajKonu: Geri: Yahya Kemal Beyatlı   Yahya Kemal Beyatlı EmptySalı Eyl. 23, 2008 10:11 pm

Süleymaniye'de Bayram Sabahı



Artarak gönlümün aydınlıgı her saniyede
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmege yüz tuttugu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükunette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.

Ordu-milletlerin en çok dögüşen, en sarpı
Adamış sevdigi Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettigi mimarinin.
Görebilsin diye sonsuzlugu her yerden iyi,
Seçmişs İstanbul'un ufkunda bu kudsi tepeyi;
Taşımış harcını gaazileri, serdariyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimariyle.
Hür ve engin vatanin hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevi bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezeli rahmete ruh orduları...

Bir neferdir bu zafer mabedinin mimarı.
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir varisin olmakla bugün magrurum;
Bir zaman hendeseden abide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhura bakarken şimdi,
Senelerden beri ru'yada görüp özledigim
Cedlerin magfiret iklimine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlu bir, imanı bir insan yigini
Görüyor varlıgının bir yere toplandıgını;
Büyük Allah'ı anarken bir agızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbir oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuglarla karışmış nice bin at yelesi!

Gördüm on safta oturmuş nefer esvapli biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbir'i
Ne kadar saf idi simasi bu mu'min neferin!
Kimdi? Banisi mi, mimarı mı ulvi eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Turkoglu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yuzu dunyada yigit yuzlerinin en guzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlıgımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşıyan varisi hem sahibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettigimiz yerlerde.

Karşı daglarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Cok yakindan mi bu sesler, cok uzaklardan mi?
Üsküdar'dan mı? Hisar'dan mı? Kavaklar'dan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir'den, uzaktan uzaga,
Çarpıyor birbiri ardınca o dagdan bu daga;
Şimdi her merhaleden, taa Beyazıd'dan, Van'dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mubarek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlu dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hatıralar rüzgarını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.

Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosva'dan, Nigbolu'dan, Varna'dan, İstanbul'dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Egri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra-daglardan mı?

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus'dan mı, Cezayir'den mı?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni dogmuş aya baktıklari yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

Ulu mabedde karıştım vatanın birligine.
Çok sükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşıyanlarla beraber bulunan ervahi.

Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.
.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ahiedebiyat.yetkinforum.com
muamma
Admin
muamma


Mesaj Sayısı : 319
Kayıt tarihi : 02/07/08
Yaş : 35

Yahya Kemal Beyatlı Empty
MesajKonu: Geri: Yahya Kemal Beyatlı   Yahya Kemal Beyatlı EmptySalı Eyl. 23, 2008 10:12 pm

Endülüs'te Raks



Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç def' kırmızı...

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpâze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır âşüfte kâkülü,
Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir;
İspanya varlığıyle bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kerre öpmeli..

Gözler kamaştıran şala, meftûm eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sîneden: 'Ole!'

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ahiedebiyat.yetkinforum.com
 
Yahya Kemal Beyatlı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YAHYA KEMAL BEYATLI
» YAHYA KEMAL BEYATLI
» NAMIK KEMAL
» Kemal Sunal

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: EDEBİ TÜRLER :: ŞAİR VE ŞİİR-
Buraya geçin: