|
| PRATİK DEYİMLER SÖZLÜĞÜ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
muamma Admin
Mesaj Sayısı : 319 Kayıt tarihi : 02/07/08 Yaş : 35
| Konu: PRATİK DEYİMLER SÖZLÜĞÜ Çarş. Eyl. 24, 2008 11:52 am | |
| PRATİK DEYİMLER SÖZLÜĞÜ
-A- Abacı kebeci : Olur olmaz kimseler,ne olduğu belirsiz kişiler Abanmak : Birine yük olmak,onun sırtından geçinmek Acemilik etmek : Düşüncesizce hareket etmek Açık bono vermek : Bir kimseye,istediği gibi davranma yetkisi vermek Adama benzemek : Düzelmek,göze hoş görünmek Af buyurunuz : Özür dilemeyi ifade eden bir deyim Agop'un kazı gibi yutmak : Önüne konulan her yemeği çabuk yemek Ağız gevşekliği : Sır tutmak hali Ah edip eh işitmek : Daima feryat etmek Ak sakaldan yok sakala gelmek : Çok yaşlanmak Alavere dalavere,Kürt Mehmet nöbete : Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir. Allah hakkı için : Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz Amma da yaptın : Olmayacak bir şey söyledin anlamında. Arabayı düze çıkartmak : Sonunda işini kolaylaştırmak Astarı yüzünden pahalı : Gerçek değerinden fazlaya mal olmak Aşüftelik etmek : Hafif ve işveli davranmak Atma Recep din kardeşiyiz : Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz' anlamında kullanılır. Ayvaz kasap hepsi bir hesap : Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında. Azrail olmak : Çok korkulu ve zorba olmak
-B- Baba,baba değil iskele babası : Saygı duyulmayan,hayırsız baba Başına feleğin tokmağı inmek : Bir felakete uğramak Bela aramak : Kavga sebebi yaratmak. Ben sarhoş,yolcu sarhoş : Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır. Beyni sulanmak : Bunamak. Bıyıkları balta kesmez olmak : Güçlü olmak,kimseden korkmamak Bızdık : Ufak çocuk Binin yarısı beş yüz o da ben de yok : Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir. Bir avuç toprak olmak : Ölmek Bir çırpıda : O anda Boşlamak : İlgisiz davranmak,ilgiyi kesmek Boyunun ölçüsünü almak : Biri tarafından ağzının payı verilmek Bulanık suda balık avlamak : Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak Burnu kokuyu iyi almak : Her şeyi önceden sezmek Büyüklük göstermek : Bağışlamak Büyük söylemek : Övünmek
-C- Cafer ağanın abdest suyu : Tatsız,tuzsuz Caka yapmak : Gösteriş yapmak Cana işlemek : Çok tesir etmek Can atmak : Çok istemek Can ciğer : Samimi Candan yanmış : Adamakıllı tutulmuş Canı burnuna gelmek : Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek Canını şeytana satmak : Kötü işlerle uğraşmak Canın sağ olsun : Bir ziyan için söylenen teselli sözü Ceddine okumak : Soyuna sövmek Ceffel kalem etmek : Hemen hüküm vermek Cephe almak : Düşmanca hal takınmak Cıcığı çıkmak : Çok hırpalanmak Ciğeri beş para etmez : Değersiz kişi Cihan alem bilmek : Herkes tarafından bilinmek Cin fikirli : Çok zeki,açıkgöz Cumbadak dalmak : Ani olarak girmek,dalmak Curcuna koparmak : Gürültüyle çevreyi karıştırmak Curcunaya kalkmak : Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak
-Ç- Çabalama kaptan ben gidemem : Boşuna çabalama anlamında. Çaçaron : Kavgacı,şirret Çağı geçmek : Yaşlanmak Çala kalem : Durmaksızın yazarak Çehresi atmak : Rengi sararmak Çehre uzatmak : Küsmek,somurtmak Çek arabanı : Defol anlamında Çeşnisine bakmak : Lezzetine bakmak Çevir kazı yanmasın : Sözünü çeviren kimseler için söylenir. Çıkmaz ayın son çarşambası : Belirsiz ve uzak zaman Çiğ süt emmiş olmak : Soysuz ve namussuz olmak Çileden çıkmak : Hiddetlenerek sabrın taşması Çizmeden yukarı çıkmak : Haddini bilmemek Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek : Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak Çorbada tuzu bulunmak : Emeği geçmiş olmak Çömlek hesabı : Baştan savma hesap Çöpçatan çatmak : Kısmet olmak Çürük tahtaya basmak : Umduğunu bulamamak,aldanmak
-D- Dağarcıkta bir şey kalmamak : Her şeyi yitirmek Dalavere : Oyun,hileli iş Davulu yarık : Sır saklamayan,önüne gelene içini döken Dekbaz : Hileci Demir gibi olmak : Sağlam ve sıhhatte olmak Devede kulak : Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır. Dırdır etmek : Yerli yersiz söylenip durmak Dikili ağacı olmamak : Malı mülkü olmamak Dili çetrefilli olmak : Rahat ve düzgün konuşamamak Dilini zaptetmek : Konuşmamak Dişini sökmek : Zararsız hale getirmek Dokuz doğurmak : Korkudan ve heyecandan bitmek Dolmaları yutmak : Kanmak,aldanmak Dostlar alışverişte görsün : Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir. Döner taşım yok,öter kuşum yok : Hiçbir şeye sahip olmamak Dört dirhem bir çekirdek : Şık giyimli kimse Dudukuşu : Geveze Dümen suyundan gitmek : Karşısındakinin huyuna göre davranmak Dünyaya kazık kakmak : Ölmemek
-E- Ebussuut Efendi'nin gelini : Eski moda giyinen kadın Eceline susamak : Tehlikeli işlere girişmek Edepsizliği gündeliğe takılmak : Edepsizliği alışkanlık haline getirmek Efendilik yapmak : Saygılı hareket etmek Efendizadem : Beyim anlamında bir hitap Eğrisi doğrusuna gelmek : Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi Ekmeği dizinde : Nankör Elemtere fiş kem gözlere şiş : Nazar değmesin anlamında Eli çabuk : Tez iş gören Emeği geçmek : Bir işin yapılmasında yardımcı olmak Ensesinde boza pişirmek : Çok eziyet çektirmek Ermeni gelini gibi : Daima kırıtan,süzülen kadınlar için yapılan benzetme Ervahlarına yuf olsun : Sövgü Eski çamlar bardak oldu : Şartlar değişti anlamında kullanılır Eşek hoşaftan ne anlar : Anlayışsız,zevksiz insanlar için söylenir. Etek belde : Kıvrak ve becerikli Ev açmak : Ayrı ev tutmak Eyere de gelir semere de : Bütün işlere yarar anlamında Ez ez de suyunu iç : Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır. Ezilip büzülmek : Aşırı sıkılgan davranmak
-F- Fahiş faize batakçı müşteri : Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında Faka basmak : Güç duruma düşmek Falcı değilim ya : Ben olacağı bilemem anlamında Fare düşse başı yarılır : Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır. Farfara : Ağzında sır tutamayan kimse Fasulye gibi kendini nimetten saymak : Kendine olduğundan fazla değer vermek Feleğin çemberinden geçmiş : Tecrübeli,bilmiş Felekten bir gün çalmak : Eğlenceli bir gün geçirmek Ferteği çekmek : Kaçmak Fesat kumkuması : Hep kötülük düşünen Fıkırdamak : Kesik kesik gülmek Fıldır fıldır aramak : Israrla ve telaşla aramak Fırın süpürgesi : Zayıf,uzun boylu kimse Fincancı katırlarını ürkütmek : Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak Fitil almak : Öfkeyle parlamak Fol yok yumurta yok : Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması Forsu kırılmak : İtibar ve onuru sarsılmak Fukara babası : Fakirleri kollayan kimse Fütur getirmek : Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek
-G- Gafil baş,düşmana eş : İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir Gagasından yakalamak : Zayıf noktasından yakalamak Gavur ölüsü : Oldukça ağır Gavurun tembeli keşiş,Müslüman'ın tembeli derviş : Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir. Gazali rana : Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında Geçmişi kandilli : Sövgü Gemi aslanı : Gösterişli,işe yaramayan adam Geyik etine girmek : Erginleşmek Gırtlağından kesmek : Yiyecek parasını kısıtlamak Giderayak : Gitmek üzereyken Girye bana hande sana : Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim Giydirmek : Azarlamak Gök demir,yer bakır : İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır. Gömlek değiştirmek : Tutum ve görüşlerini değiştirmek Göründü Sivas'ın bağları : Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır. Göz nuru dökmek : Yapılan işte göz emeği bulunmak Güvendiği dağlara kar yağmak : Güveni sarsılmak
-H- Habbeyi kubbe yapmak : Önemsiz bir şeyi büyütmek Haber vermek : Bildirmek Hak getire : Yoktur anlamında Halep ordaysa arşın burada : Yapacağını yap anlamında sitem Ham ervah : Kara ruhlu kimse Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak : Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak Hat çekmek : Önemsememek Hatun : Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı Haymana öküzü : Hımbıl ve tembel kimse Hazır mezarın ölüsü : Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır. Her gün papaz pilav yemez : Hep aynı şeyler yapılamaz Her işin hakkından gelmek : Her işi başarır olmak Her tarakta bezi olmak : Her işle ilgili olmak Hesaptan düşmek : Yok saymak Hır gür : Kavga Hiçe saymak : Hiç değer vermemek Hindi gibi kabarmak : Övünmek,böbürlenmek Hokka gibi oturmak : Dikilen elbisenin tam üzerine uyması Hoşbeş etmek : Sohbet etmek Hödük : Görgüsüz,anlayışsız kimse Hükümet sürmek : Ülkeyi yönetmek Hüt dağı gibi şişmek : Karnı şişmek
-I- Icığını cıcığını sormak : Bütün ayrıntıları öğrenmek Ikına sıkına : Güçlükle Ikınıp sıkınmak : İş yapmak için kendini zorlamak Ilıca ördeği : Sıcağa ve rahata düşkün Irağı yakın etmek : Güçlükleri ortadan kaldırmak Irgat gibi çalışmak : Çok çalışmak Irgat pazarına döndürmek : Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak Isınmak : 1-Alışmak,2-Sevmek Isıtıp ısıtıp önüne koymak : Bir konuda ikide bir söz açmak Iska geçmek : Atlamak Iskartaya çıkmak : Eskimek Islak tavuk : Miskin kadın Islatmak : Dövmek Işık göstermek : Yol göstermek Ivır zıvır : Önemsiz şeyler
-İ- İbibullah sivri külah : Yapayalnız,varlıksız olan kimse İbiş gibi : Alığa benzer İcabına bakmak : 1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak İç fırtınasına tutulmak : Morali bozulmak İç güveysinden hallice : Durumu şöyle böyle İfrit yardağı : Kötülüğe yardımcı olan İğne yutmuş : Çok bitkin ve sıkıntılı kişi İkisini bir kazana koysan kaynamazlar : Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır. İki yakası bir yere gelmez : Bir türlü düzene kavuşamaz İlk göz ağrısı : İlk sevilen İmana gelmek : Merhamete gelmek İngiliz tabancası gibi kurulmak : Çalım satmak,kasılmak İpe un sermek : Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak İp korkusunu boynuna almak : Ölümü göze almak İpliği pazara çıkmak : Herkese rezil olmak İstemem yan cebime koy : Rüşvet konusunda alay yollu söylenir İşi sıkışık olmak : İşi çok ve külfetli olmak İtsiz köye dönmek : Sakinleşmek,tenhalaşmak İyiden iyiye : Adamakıllı İyi gün dostu : İyi günlerde ortaya çıkan İzi belirsiz olmak : İz bırakmadan kaybolmak
-K- Kabak tadıvermek : Devamlı,ısrarlı bıktırmak Kabasını almak : Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak Kaçın kurrası : Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır. Kağıt üzerinde kalması : Bir anlaşmanın resmiyette kalması,tatbik edilmemesi Kaleyi içinden fethetmek : Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek Kalp ağrısı : Aşk acısı Kamburu çıkmak : Çok çalışmış olmak Kan akıtmak : Kurban kesmek Kan çanağı gibi : Çok kızarmış Kan ter içinde kalmak : Çok yorulmak Kapağı atmak : Gitmek,yerleşmek Kapısını aşındırmak : Çok gidip gelmek Kara gün dostu : İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost Kaşının altında gözün var dememek : Yaptığını beğenmemek,takdir etmemek Kedi ile harara girmek : Geçimsiz biriyle ortaklık etmek Kendine yontmak : Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak Kıç atmak : Pek istemek Kınalar yakmak : Çok sevinmek Kimi kimsesi : Yakınları Kimseye eyvallah etmemek : Kimseye minnettar kalmamak Kimya gibi : Az bulunur Kont gibi : Yakışıklı ve şık giyinmiş Korkuluk : Gereksiz ve yararsız kimse Körün istediği bir göz,Allah verdi iki göz : Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır. Kör şeytanın işi yok : Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır. Kurdu koyunla barıştırmak : Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak Külçe gibi oturmak : Yorgunlukla çökmek Kül yutmak : Kandırılmak,oyuna gelmek
-L- Laçka olmak : Eskimek,işe yaramaz halde olmak Laf altında kalmamak : Karşısındakinin sözünün altında kalmamak Laf ebesi : Çok konuşan kimseler için kullanılır. Lakke yapmak : Başkasının hakkını çalmak Lala paşa eğlendirmek : Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak Lamı cimi yok : Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır. Leb demeden leblebiyi anlamak : Anlayışlı,zeki olmak Leke sıçratmak : Bulandırmak Leşini çıkarmak : Kıyasıya dövmek Leyleği havada görmek : Çok dolaşanlara söylenir Limoni tabiatlı : Mızmız Lodosa tutulmuş gibi bocalamak : Ne yapacağını kestirememek Lokman hekimin ye dediği : Güzel,tatlı şey Lop yumurta : Kaynamış yumurta Lügat paralamak : Anlamını bilmediği halde,bilgiç konuşmak Lülüye gelmek : Aldanmak Lüpe konmak : Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek
-M- Maça beyi gibi kurulmak : Saygısızca,kasılarak oturmak Madrabaz : Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse Mahalle çocuğu : Eğitimsiz çocuk Makaraya takmak : Alaya almak Marsık : Çok esmer kimse Merak getirmek : Kara sevdaya tutulmak Meryem Ana kandili gibi : Soluk (belirsiz) anlamında Meşe odunu : Kaba,anlayışsız adam Meydan vermek : Fırsat vermek Mısır'daki sağır sultan bile duydu : Duymayan kalmadı anlamında Mızrağı çuvala sığdıramamak : Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır. Mis gibi burnunda tütmek : Çok özlemek Miskinler teknesi : Tembellerin toplandığı yer Mürai : Art düşünceli kimse Mürekkebi kurumamak : Daha pek yeni olmak Mürekkep yalamış : Okuyup,yazmış kimse Mürüvvetini görmek : İyi ve mutlu günlerini görmek Müslüman adam : 1-Dindar kişi,2-Doğruluktan ayrılmayan kimse | |
| | | muamma Admin
Mesaj Sayısı : 319 Kayıt tarihi : 02/07/08 Yaş : 35
| Konu: Geri: PRATİK DEYİMLER SÖZLÜĞÜ Çarş. Eyl. 24, 2008 11:52 am | |
| -N- Nabzını yoklamak : Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak Nalına mıhına vurmak : Ne yapacağını kestirememek Namı nişanı kalmamak : Yok olmak,unutulmak Nanpareye muhtaç olmak : Pek yoksul olmak Nargile suyu : Tatsız içecek Nazı geçmek : İsteği geri çevrilmeyen kimse Ne ala memleket : Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir Neci oluyor : Ne karışıyor anlamında Nefsine yedirememek : Bir şeyi hazmedememek,kabul etmemek Nevri dönmek : Çok sinirlenip,bunun yüzünden belli olması Ne yüzle : Ne cesaretle anlamında Nispet vermek : Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak Nobran : Kaba,sert,kırıcı(kimse) Noktası noktasına : Tastamam Nuh gemisi : Her çeşit insanın toplandığı yer Nuh nebiden kalma : Çok eskiden kalma Nur topu gibi : Güzel,şişman,beyaz (çocuk) Nur yüzlü : Temiz yüzlü kimse Nutku tutulmak : Üzüntüden,korkudan konuşamamak
-O- O bir düşeş : O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında O gün bugün : O gündenberi Oh demek : Rahat etmek Ok gibi ciğerine işledi : Yapılan bir hareketin çok üzmesi Ok yaydan çıktı : Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak Olmuş armut gibi eline geçmek : Kolaylıkla,yorulmadan elde etmek Onun ipiyle kuyuya inilmez : Güven olmaz anlamında Oralı olmamak : Önemsememek O saat : O anda O tarakta bezi olmamak : İlişkisi olmamak Oynak : Hafif meşrep kadın Oyun etmek : Hile yapmak,aldatmak Oyunun sakalı bitmek : Bitmiş olayları anlatan bu deyim,genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır.
-Ö- Öbür dünyayı boylamak : Ölmek Öfke topuğa çıkmak : Çok öfkelenmek Öksüz babası : Öksüz ve yoksulları koruyan adam Öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak : İstemeden,mecburen bakmak Ölçüsünü bildirmek : Haddini bildirmek,cezasını vermek Ömür adam : Hoşsohbet adam Önünü almak : Durdurmak Öp babanın elini : Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır Örümcek kafalı : Eski kafalı,yeniliklere uyum gösteremeyen Ötmek : Durmadan anlamlı,anlamsız konuşmak Öve öve göklere çıkarmak : Çok övmek Öyle başa böyle traş : Alakasız durumları belirtir. Özü sözü bir : Verdiği sözleri tutan dürüst kimse
-P- Pabucuna kum dolmak : Engelle karşılaşmak Paçaları sıvamak : Hazırlanmak Paha biçmek : Değerini ölçmek Pancar kesilmek : Mahcup olup kızarmak Paparayı yemek : Paylanmak,azar işitmek Paraya para dememek : Kazancı bol olmak Para peşin kırmızı meşin : Alışverişin peşin olduğunu anlatır Patentasının altına almak : Egemenliği altına almak Pestil gibi olmak : Çok yorgun ve halsiz olmak Peşkeş çekmek : Bir iş yaptırmak için,kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek Pılı pırtı : Eski püskü,değersiz eşya Piç etmek : Bozmak,işe yaramaz hale getirmek Pişmiş aşa soğuk su katmak : Yapılmakta olan bir işi bozmak Piyasaya düşmek : 1-Çok bulunur olmak,2-Orta malı olmak Postal : Düşkün kadın Put kesilmek : Sessiz ve hareketsiz kalakalmak Püsküllü bela : Kişinin başını derde sokan kişi veya durum
-R- Rabbime emanet : Herhangi bir şeyin,kimsenin korumasını tanrıya bırakmak Rafta kurabiye var ama size göre değil : İşinize yaramaz anlamında Rahat yüzüne hasret kaldı : Huzursuz olmak,rahat edememek Ramazan keyfi : Oruç tutanlardaki sinirlilik hali Rengi atmak : Çok heyecanlanıp solmak,sararmak Rengi olmamak : Silik olmak Renk senfonisi : Birbiriyle uyuşan renkler bütünü Rest çekmek : Kesinlikle kabul etmemek Rızkını taştan çıkarmak : En zor şartlarda bile geçimini sağlamak Rufailer karışır : İşin karmaşıklığını anlatır Ruhu bile duymaz : Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında Ruhuna hitap etmek : Herhangi bir şeyden çok etkilenmek Rüya gibi : Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır Rüyasında görse hayra yormaz : Olacağına ihtimal vermemek Rüzgar ekip fırtına biçmek : Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak Rüzgar gelecek delikleri tıkamak : Her türlü tedbiri almak
-S- Saat gibi : Düzgün çalışan Saat on bir buçuğu çalmak : Yaşı çok ilerlemek Sacayak olmak : Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak Saçı uzun,aklı kısa : Düşüncesiz,aptal Sağlam ayakkabı değil : Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur Sakala soğan doğramak : 1-Aldatmak,2-hakaret etmek Saman gibi : Tatsız,tutsuz Sapı silik : Serseri Sarı Yahudi : Paraya düşkün kişi Sazına bülbül koymak : Çok güzel çalmak Sefalar getirdiniz : Eskiden çok kullanılan,hoş geldiniz sözü Sel önünden kütük kapmak : Zor bir iş başarmak Sen sağ ben selamet : Yapacak bir şey kalmamak Sıtma görmemiş ses : Gür ve kalın sesli Sidik yarışı : Gerekli gereksiz rekabete girmek Söyleye söyleye dilimde tüy bitti : Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır. Sütüne havale etmek : Karakterine,insanlık duygusuna bırakmak
-Ş- Şafak atmak : Korkmak,şaşırmak Şahbaz : Becerikli ve çevik Şapa oturmak : Çaresiz kalmak Şaşkın bakkal : Hesabını şaşıran kimse Şerbetli : Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse Şeşi beş görmek : İyi görmemek,yanılmak Şeytan çekici : Sevimli ve akıllı çocuk Şeytan diyor ki : İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses Şifayı kapmak : Hastalanmak Şimşek gibi : Büyük bir hızla Şirret karı : Geçimsiz,huysuz,yaygaracı kadın Şom ağızlı : Kötümser,olayları devamlı kötüye yoran kimse Şöhreti afakı tutmak : Herkes tarafından bilinir hale gelmek Şöyle bir bakmak : 1-Üstünkörü,2-İnceler gibi manalı bakmak Şunu bunu bilmem : Mazeret kabul etmem,özür dinlemem
-T- Taban çekmek : Gitmek Tabanvayla gitmek : Yürümek Tadını kaçırmak : Zevkini bozmak Takıp takıştırmak : Çok süslenmek Talihi yar olmak : Şansı yardım etmek Tantuna gitmek : 1-Öldürülmek,2-Belaya uğramak Tasamın on beşi : Umrumda değil anlamında Taş yağar,kıyamet kopar : Felaketli,korkunç zaman Taş yürekli : Acıması olmayan kimse Tavşan boku : Ne faydası,ne de zararı olan kimse Tebeşire peynir bakışlı : İyi göremeyen,şaşı Tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş : Birbirine uygun,eşit şeyleri anlatmak için kullanılır. Tiği teber şahı levent : Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir. Tosunum : Gürbüz kimseler için kullanılır Tut kelin perçeminden : Boşuna uğraşma,onda yok anlamında… Tüy dikmek : Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak
-U- Ucu dokunmak : Herhangi bir işten zarar görmek Uç vermek : Görünmek,yetişmek,belirmek Ufağını tefeğini toplamak : Kendine ait ne varsa toplamak Ufuk açılmak : Yeni imkanlar belirmek Ulan : Nefret,öfke ifade eden bir hitap şekli Ulu orta konuşmak : Düşünmeden söylemek,rastgele söylemek Ununu elemiş eleğini duvara asmış : Yapacağını yapmış Utandınsa yüzüne kalbur tut : Utanmanın gereksizliğini anlatır Uyku ölümün kardeşidir : Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz. Uzağı görmek : Bir işin sonucunu,nasıl gelişeceğini önceden tahmin edebilmek.Tedbirli hareket etmek. Uzun boylu : Ayrıntıları hesap ederek,etraflıca düşünmek. Uzun uzadıya : Çok ayrıntılı olarak Uzun yaşın ahiri ölüm : Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın,bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir
-Ü- Ücüğünden cücüğüne : Bütün yönleriyle Üç aşağı,beş yukarı : Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak Üçe beşe bakmamak : Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak Ümidi boşa çıkmamak : Beklediğini,umduğunu bulmak Üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine : Çok kalabalık yer Üst perdeden başlamak : Ağzını bozmak Üstünde durmak : Israr etmek Üstüne almak : Ödev olarak kabul etmek,bilmek Üstüne basmak : Konuya değinmek Üstüne varmak : Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek Üstüne vurmak : Eklemek Üstünüze iyilik sağlık : Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir Üvey evlat muamelesi görmek : Ayrı ve hor görülmek Üzerine tuz biber ekmek : Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak Üzerinize afiyet : Ben hastayım.Sizi etkilememesini dilerim. Üzüm üzüm üzülmek : Çok üzülmek Üzüm yemek değil,bekçi dövmek : Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır.
-V- Vadesi gelmek : Ömrünün sonuna gelmek Vakit geçirmek : Gereksiz işlerle uğraşmak Vakit nakittir : Zaman en değerli varlığımızdır Vara yoğa karışmak : Her şeye karışmak Vardığın yer körse,sen de gözünü kapa : İnsanlar,çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar Var kuvveti pazuya vermek : Kolunun kuvvetine güvenmek. Vebali boynuna : Günahı ona ait anlamında Veledizina : Babası belli olmayan Verilmiş sadakası olmak : Bir belayı,kazayı zarar görmeden atlatmak Vık dedirtmemek : Ses bile çıkarttırmamak Vız gelip tırıs gitmek : Hiç aldırmamak Vız gelmek : Önemsiz görünmek,aldırış etmemek Vidin kalesi gibi metin olmak : Dayanıklı ve sabırlı olmak Voli vurmak : Vurgun vurmak Voyvoda kesilmek : Zalim olmak. Vur abalıya : Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır. Vur patlasın çal oynasın : Büyük eğlenceler için söylenir. Vurucu güç : Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik Vuslat kıyamete kalmak : Kavuşma ümidi olmamak Vücuda getirmek : Var etmek Vücudunu ortadan kaldırmak : Öldürmek
-Y- Yabana atmak : Dikkate almamak Yabana söylemek : Saçma ve yersiz konuşmak Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli : Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için söylenir. Ya devlet başa,ya kuzgun leşe : Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir. Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz : Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında. Ya herro,ya merro : Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir. Yahudi pazarlığı : Kıyasıya yapılan pazarlık Yakadan geçirmek : Evlat edinmek Yaka paça : Hırpalayarak Yalancı pehlivan : Sözde kahraman Yalova kaymakamı : Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir. Yangın var diye bağırmak : Bir şeyden çok bıkmak,bezmek Yaptığını bilmemek : Aklı başında olmamak Yediği naneyi kokutmak : Uygunsuzluğunu ortaya koymak Yel kayadan ne alır : İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır. Yıldırım gibi : Büyük bir hızla. Yıldızı parlamak : Şans yüzüne gülmek Yiyip bitirmek : 1-Onmaz hale getirmek, 2-Devamlı eziyet etmek Yobaz : Kaba,sofu. Yolu düşmek : Bir rastlantı sonucu gelmek. Yosma : Güzel ve süslü kadın Yuf ervahına : Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü. Yüreği geniş olmak : Gamsız olmak,her şeyi kaldırabilmek Yürekte var,elde yok : Yetenekli olup,imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir. Yüz yüze gelmek : Karşılaşmak
-Z- Zahmet çekmek : Eziyet ve yorgunluğa düşmek Zahmet etmek : Yorulmak. Zartalos : Yellenmek Zebunu olmak : Birine çok düşkün olmak Zehir etmek : Tadını kaçırmak Zehir zemberek : Çok acı Zembereği boşanmak : Uzun uzun gülmek Zerre kadar : Yok denecek kadar Zevahiri kurtarmak : Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak Zeval bulmak : Yok olmak. Zıvanadan çıkmak : Çok öfkelenmek Zihne dank etmek : Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi,herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak Zil gibi : Parasız ve aç Zilleri takıp oynamak : Çok sevinmek Zilsiz oynamak : Çok sevinmek Zokayı yutmak : Aldatılmak Zurnacının karşısında limon yemek : Uygunsuz bir davranışta bulunarak,çalışamaz hale getirmek Zurnayı biz çaldık,parsayı o topladı : Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir. Züğürt tesellisi : Boş,yersiz avutma Zümrüt gibi : Yemyeşil
| |
| | | | PRATİK DEYİMLER SÖZLÜĞÜ | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |