muamma Admin
Mesaj Sayısı : 319 Kayıt tarihi : 02/07/08 Yaş : 35
| Konu: ORHAN VELİ KANIK Salı Eyl. 23, 2008 9:57 pm | |
| İstanbul'u Dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhanelerıyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geciyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum.
Güzel Havalar
Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden. Tütüne böyle havada alıştım, Böyle havada aşık oldum. Eve ekmekle tuz götürmeyi; Böyle havalarda unuttum. Şiir yazma hastalığım; Hep böyle havalarda nüksetti. Beni bu güzel havalar mahvetti. . | |
|
muamma Admin
Mesaj Sayısı : 319 Kayıt tarihi : 02/07/08 Yaş : 35
| Konu: Geri: ORHAN VELİ KANIK Salı Eyl. 23, 2008 9:58 pm | |
| Kitabe-i Seng-i Mezar
I
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allahın adını, Günahkar da sayılmazdı. Yazık oldu Süleyman Efendiye
II
Mesele falan değildi öyle, To be or not to be kendisi için; Bir aksam uyudu; Uyanmayıverdi. Aldılar, götürdüler. Yıkandı, namazı kilindi, gömüldü. Duyarlarsa olduğunu alacaklılar Haklarını helal ederler elbet. Alacağına gelince... Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
III
Tüfeğini depoya koydular, Esvabını başkasına verdiler. Artık ne torbasında ekmek kırıntısı, Ne matarasında dudaklarının izi; Öyle bir rüzgar ki, Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigar. Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazi siyle: 'Ölüm Allahın emri, 'Ayrılık olmasaydı.' | |
|
muamma Admin
Mesaj Sayısı : 319 Kayıt tarihi : 02/07/08 Yaş : 35
| Konu: Geri: ORHAN VELİ KANIK Salı Eyl. 23, 2008 9:59 pm | |
| aKapalı Çarşı
Giyilmemis camasirlar nasil kokar bilirsin, Sandik odalarinda; Senin de dukkanin oyle kokar iste. Ablami tanimazsin, Hurriyette gelin olacakti, yasasaydi; Bu teller onun telleri, Bu duvak onun duvagi iste. Ya bu camurdaki kadinlar? Bu mavi mavi, Bu yesil yesil fistanli... Geceleri de ayakta mi dururlar boyle? Ya bu pembezar gomlek? Onun da bir hikayesi yok mu? Kapali Carsi diyip gecme; Kapali Carsi, Kapali kutu
Yaşamak
I
Biliyorum, kolay değil yasamak, Gönül verip türkü söylemek yar üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Söyle bir fırsat bulup yarim gün, Yan gelebilmek Camlıca tepesine... -Bin turlu mavi akar Bogaz'dan- Her şeyi unutabilmek maviler içinde.
II
Biliyorum, kolay değil yasamak; Ama iste Bir ölünün hala yatağı sıcak, Birinin saati isliyor kolunda. Yasamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. . | |
|