-Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.
-Salaklık bulaşıcıdır.
-Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
-Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
-Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.
-Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de, bas ve yürü!
-Çile kapısından erişilecek dünyayı bilseydin, yatağını yorganını satardın.
-Cevabımın şiddetinden susuyorum!
-Mâsum, küçücük bir taşın beresi üzerine flaster yapıştırmak ne demek? ---Haklı, koca bir güllenin yere sereceği leşinin üstünü örtecek kanlı kefenden ne haber?
-Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?
-Fikrin olduğu her yerde şiddet, operatörün neşteri gibi bir nimet, olmadığı yerde de kaatilin bıçağı şeklinde bir âfettir.
-Fikirde, sanatta, anlayışta, anlatışta, buluşta, tutuşta, dağıtışta, toplayışta ve nihayet yaşanmaya değer hayatın ölçülerini billûrlaştırma işinde dünyanın en büyük adamı olmak isterdim; nefsim için değil de, sırf O'nun ümmetinden en hakîr ferde düşen liyakat payını ve üstünlük derecesini göstermek için...